FORUM
Yayınlanmaya değer makaleleriniz için ödeme alabilirsiniz... Tüm Hakkı Adı Geçene Aittir. (ArtCRITICS)
FORUM - DEĞER
Burdasın: FORUM => EVRENSELLİK => DEĞER |
|
Erkan YAZARGAN (Ziyaretçi) |
DEĞER KENDİ DEĞERİNİ BİLMİYORSAN KİMSE SANA DEĞER VERMEZ Sonda yazacağımı başta yazayım: Pekçok forum yönetiyorum. Size önereceğim forum "tersine yedili yaratıcı kurgularla" odaklanan forum sayfam. Yüreği yeten varsa buyursun gelsin https://yazargan.tr.gg/FORUM/index.htm Diğer yazıları okumadan "mutluluk ve değer" başlığınıza geçemedim. İhsan Kurt, Sosyal Medya. Hasan Erkek, Okuma. Hasan Bacanlı, Muhafazakarlık. Güler Erol, Giyilebilir Sanat. İhsan Çakıcı, Özgürlük. Kemal Aslan, Nobranlık. Üç Maymun. Mutluluk X Mutsuzluk. Farabi' nin mutluluğu arkadaş, çevre ve iş'e odaklaması döneminin en kestirme çözümü olduğundan mıdır nedir "Mutluluk Filozofu" lakabını almasını sağladı. Oysa Üzerinden geçen yüzlerce yıldan sonra; mutluluğun felsefi değil psiko/psikiyatrik bir soru/sorun olduğunu anlayıp öğrenip içselleştirdik. Ne öğrendik? Demek ki ezber, taklit, kopya, basma kalıp, copy paste işler iş değilmiş. Pekiyi, neden ziyan olur ziyan olmaması gereken? Eğer, bir insan kendi değerinin farkına varamadıysa dışındakilerin değerininde farkına varamaz ve işte tamda bu yüzden DEĞERSİZDİR. Değer verilmez. Arkadaş; neden bu kadar bencilsin, şimdiye kadar ne elde ettin, neden önce kendine ve diğerlerine değer vermiyorsun..? Kulağına fısıldayan veya seni pohpohlayanlar kandırıkçı olmasın! Bakın, çok basit bir gerçeği yazıyorum; ölümden sonra yaşam YOK. Şimdi ne yapacağız? Yazıyı terkedip gidebilir veya yüreğin yetiyorsa devam edebilirsin. Aslında kısacık yaşamını faydalı işlere ayırmış olsaydın ne savaş olur nede itiş kakış. Ölümden sonra yaşama inandığın için burada mutsuz ve başkalarının da mutsuzluk kaynağı olabilir misin? Bence öyle. ZorbaTv' de 100, etki alanında 1.000 kişi var diyelim. Başta geçen konular gibi tekrar, basma kalıp, ben okudum sen de oku tarzı, aslında bir işe yaramayan, ispat derdinde veya kültürel ortama uyum çabasında işler yerine her biri kendi yerinden yaratıcı işler yapıp kendi değerimizi kendimiz oluşturarak mutlu olsak daha iyi değil mi? Bu metin bin kelimeden oluşuyor ve en UCUZ tarifeyle bin ₺ ediyor. Her gün böyle bir metin yazsam aylık 30.000₺ sıradan bir memur maaşı kazanabilir ve öylece yaşarım. Ama Hiçbir şey yukarıda yazıldığı gibi değildir. Mantığın düzünden "bir geçtiği yerden bir daha geçmez" ine kadar hiçbiri duygu yani mutluluk denilen şeyi anlayamaz ve ifadede edemez. Oysa yeni konuşmaya başlayan bir insan yavrusu bile "çok mutlu oldum" derken mutluluğun ne olduğunu bilir. Bilir hem de bütün gelmiş geçmiş filozoflardan daha iyi bilir. Bu neyin tartışması/yazısı? Ve sondan bir önce bir şiirim: ESİNTİDEN BALA Sakin duruşun, sessiz bekleyişin Yalnızlığın alabildiğine ve sonra Duyuyorum yüreğin var, atıyor Ellerin, parmak uçların, damarların ve karnın... Suda yüzen yelkenlileri görüyor musun Beyaz ve daha renkli yelkenleri? Deniz, göz dolusu mavi Sen izlerken onları, oturmuşken yukarı Arka yoldan geçenler çocuklarıyla Fark eden, etmeyen, görmeyenler seni Aşağı sahilde suya giren çocuklar. Çocuk, kuş, kadın, su, yelken, sen. Sevişmek isteyen gençler bir daha Gözünün içine, şurasına burasına Göz gezdirirken diğerinin, titrek. Yelkenlidekiler değil, çamın altındakiler. Toprakta karıncalar çabalarken İleride bir yerde villa, balkonu geniş Bahçesinde rengarenk çiçekler Kokuları uzak, havuz ve havuzda fıskiye Şırıltı, akıntı uzak, ses uzak, koku uzak. Gençler el ele yine, yürümeye anlaşıp Kuşları omuzlarında ve birkaç yaprak Alarak villaya doğru. Havuzdaki yelkenliye üflemeli. Hepsini toplasak, alsak bir çuvala doldursak. Sakin sessiz, Karadeniz de bir yayla örneğin Arıları bol. Açsak çuvalı oraya, içindekileri Dışarıya. Villa ortada Havuz yanda. Gençler çıksa villadan Sana doğru el ele koşsalar. İstekleri olmuş besbelli. Konuşabilir misin Sorar mısın, dinler misin Belki geçip giderler, görmezler bile Havuzda yelkenli. Bahçede çiçek, üstünde arı. Yağmur ekleyelim şimdi. Çiselesin. Ormana mı kaçarsın, eve mi Hala konuşamadın. Soramadın, dinleyemedin, göremedin. Derin bir nefes alsan esintiden Açılırsın. Yoksa ıslanmalımı sırılsıklam. Duygular gerçekse akıl biliyor mu Biliyor muydu Melek örneğin, neden kanatlı Pagasus denen atın neden kanatları vardır Kuşun kanadı güzel kızla birleşince Melek oldu mu şimdi Kim uydurdu? Budha haklımıydı "Bileşikler yok olurlar" derken Arı, duru, saf, berrak Alabildiğine doğal, kendi olmayı isterken Gerçekten kendim olursam, ölümsüz olur muyum? Yelkenli, melek, kız, deniz, ağaç, melez Orman, arı . Bal Hatta sonsuz geçmiş ve Sonsuz gelecek hep birlikte Tek, bir, bir tek olabilir mi? Deneyebilir misin doğrumudur diye. Dokunabilir misin veya tadabilir misin. Rengi, ağırlığı var mıdır. Akıl, duygu, vicdan, şüphe, deney, tecrübe ve... Hepsi birlikte kalp ve beyin Şimdi anladım. Hepsinin işi ayrı, yeri ayrı, sırası da. Kendiliğinden olduysa zaten Ne soru var, ne cevap Yaşa kendiliğince. Hasta olmayan, eskimeyen, çürümeyen Yürek istersen yeniden yap Başkasını kullan Olamaz mı değiştirmek, yenilemek Ölümsüzlük bu mu? Peki ya çuvalı yeniden sermek Başka yerlere, iklimlere! Esti işte! 31.03.2011 TOKAT (birileri, kendisini öne çıkarmak istiyor filan derse kırılırım) Sevgi ile... |
Cevapla:
Bütün konular: 15
Bütün postalar: 15
Bütün kullanıcılar: 1
Teşekkür ederim.