16. SİTE

FORUM



Yayınlanmaya değer makaleleriniz için ödeme alabilirsiniz... Tüm Hakkı Adı Geçene Aittir. (ArtCRITICS)

FORUM - DEĞER

Burdasın:
FORUM => EVRENSELLİK => DEĞER

<-Geri

 1 

Devam->


Erkan YAZARGAN (Ziyaretçi)
15.04.2023 12:39 (UTC)[alıntı yap]
DEĞER

KENDİ DEĞERİNİ BİLMİYORSAN KİMSE SANA DEĞER VERMEZ

Sonda yazacağımı başta yazayım: Pekçok forum yönetiyorum. Size önereceğim forum "tersine yedili yaratıcı kurgularla" odaklanan forum sayfam. Yüreği yeten varsa buyursun gelsin

https://yazargan.tr.gg/FORUM/index.htm

Diğer yazıları okumadan "mutluluk ve değer" başlığınıza geçemedim. İhsan Kurt, Sosyal Medya. Hasan Erkek, Okuma. Hasan Bacanlı, Muhafazakarlık. Güler Erol, Giyilebilir Sanat. İhsan Çakıcı, Özgürlük. Kemal Aslan, Nobranlık. Üç Maymun. Mutluluk X Mutsuzluk.

Farabi' nin mutluluğu arkadaş, çevre ve iş'e odaklaması döneminin en kestirme çözümü olduğundan mıdır nedir "Mutluluk Filozofu" lakabını almasını sağladı.

Oysa

Üzerinden geçen yüzlerce yıldan sonra; mutluluğun felsefi değil psiko/psikiyatrik bir soru/sorun olduğunu anlayıp öğrenip içselleştirdik.

Ne öğrendik?

Demek ki ezber, taklit, kopya, basma kalıp, copy paste işler iş değilmiş. Pekiyi, neden ziyan olur ziyan olmaması gereken?

Eğer, bir insan kendi değerinin farkına varamadıysa dışındakilerin değerininde farkına varamaz ve işte tamda bu yüzden DEĞERSİZDİR. Değer verilmez.

Arkadaş; neden bu kadar bencilsin, şimdiye kadar ne elde ettin, neden önce kendine ve diğerlerine değer vermiyorsun..?

Kulağına fısıldayan veya seni pohpohlayanlar kandırıkçı olmasın!

Bakın, çok basit bir gerçeği yazıyorum; ölümden sonra yaşam YOK.

Şimdi ne yapacağız?

Yazıyı terkedip gidebilir veya yüreğin yetiyorsa devam edebilirsin. Aslında kısacık yaşamını faydalı işlere ayırmış olsaydın ne savaş olur nede itiş kakış. Ölümden sonra yaşama inandığın için burada mutsuz ve başkalarının da mutsuzluk kaynağı olabilir misin? Bence öyle.

ZorbaTv' de 100, etki alanında 1.000 kişi var diyelim. Başta geçen konular gibi tekrar, basma kalıp, ben okudum sen de oku tarzı, aslında bir işe yaramayan, ispat derdinde veya kültürel ortama uyum çabasında işler yerine her biri kendi yerinden yaratıcı işler yapıp kendi değerimizi kendimiz oluşturarak mutlu olsak daha iyi değil mi?

Bu metin bin kelimeden oluşuyor ve en UCUZ tarifeyle bin ₺ ediyor. Her gün böyle bir metin yazsam aylık 30.000₺ sıradan bir memur maaşı kazanabilir ve öylece yaşarım.

Ama

Hiçbir şey yukarıda yazıldığı gibi değildir. Mantığın düzünden "bir geçtiği yerden bir daha geçmez" ine kadar hiçbiri duygu yani mutluluk denilen şeyi anlayamaz ve ifadede edemez. Oysa yeni konuşmaya başlayan bir insan yavrusu bile "çok mutlu oldum" derken mutluluğun ne olduğunu bilir. Bilir hem de bütün gelmiş geçmiş filozoflardan daha iyi bilir.

Bu neyin tartışması/yazısı?

Ve sondan bir önce bir şiirim:


ESİNTİDEN BALA

  
Sakin duruşun, sessiz bekleyişin

Yalnızlığın alabildiğine ve sonra

Duyuyorum yüreğin var, atıyor

Ellerin, parmak uçların, damarların ve karnın...

Suda yüzen yelkenlileri görüyor musun

Beyaz ve daha renkli yelkenleri?

Deniz, göz dolusu mavi

Sen izlerken onları, oturmuşken yukarı

Arka yoldan geçenler çocuklarıyla

Fark eden, etmeyen, görmeyenler seni

Aşağı sahilde suya giren çocuklar.

Çocuk, kuş, kadın, su, yelken, sen.

Sevişmek isteyen gençler bir daha

Gözünün içine, şurasına burasına

Göz gezdirirken diğerinin, titrek.

Yelkenlidekiler değil, çamın altındakiler.

Toprakta karıncalar çabalarken

İleride bir yerde villa, balkonu geniş

Bahçesinde rengarenk çiçekler

Kokuları uzak, havuz ve havuzda fıskiye

Şırıltı, akıntı uzak, ses uzak, koku uzak.

Gençler el ele yine, yürümeye anlaşıp

Kuşları omuzlarında ve birkaç yaprak

Alarak villaya doğru.

Havuzdaki yelkenliye üflemeli.

 

Hepsini toplasak, alsak bir çuvala doldursak.

Sakin sessiz,

Karadeniz de bir yayla örneğin

Arıları bol.

Açsak çuvalı oraya, içindekileri

Dışarıya. Villa ortada

Havuz yanda. Gençler çıksa villadan

Sana doğru el ele koşsalar.

İstekleri olmuş besbelli.

Konuşabilir misin

Sorar mısın, dinler misin

Belki geçip giderler, görmezler bile

Havuzda yelkenli.

Bahçede çiçek, üstünde arı.

Yağmur ekleyelim şimdi.

Çiselesin.

Ormana mı kaçarsın, eve mi

Hala konuşamadın.

Soramadın, dinleyemedin, göremedin.

Derin bir nefes alsan esintiden

Açılırsın.

Yoksa ıslanmalımı sırılsıklam.

 

Duygular gerçekse akıl biliyor mu

Biliyor muydu

Melek örneğin, neden kanatlı

Pagasus denen atın neden kanatları vardır

Kuşun kanadı güzel kızla birleşince

Melek oldu mu şimdi

Kim uydurdu?

Budha haklımıydı

"Bileşikler yok olurlar" derken

Arı, duru, saf, berrak

Alabildiğine doğal, kendi olmayı isterken

Gerçekten kendim olursam, ölümsüz olur muyum?

Yelkenli, melek, kız, deniz, ağaç, melez

Orman, arı . Bal

Hatta sonsuz geçmiş ve

Sonsuz gelecek hep birlikte

Tek, bir, bir tek olabilir mi?

Deneyebilir misin doğrumudur diye.

Dokunabilir misin veya tadabilir misin.

Rengi, ağırlığı var mıdır.

Akıl, duygu, vicdan, şüphe, deney, tecrübe ve...

Hepsi birlikte kalp ve beyin

Şimdi anladım.

Hepsinin işi ayrı, yeri ayrı, sırası da.

Kendiliğinden olduysa zaten

Ne soru var, ne cevap

Yaşa kendiliğince.

Hasta olmayan, eskimeyen, çürümeyen

Yürek istersen yeniden yap

Başkasını kullan

Olamaz mı değiştirmek, yenilemek

Ölümsüzlük bu mu?

Peki ya çuvalı yeniden sermek

Başka yerlere, iklimlere!

Esti işte!

 
31.03.2011
TOKAT

(birileri, kendisini öne çıkarmak istiyor filan derse kırılırım)

Sevgi ile...

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 15
Bütün postalar: 15
Bütün kullanıcılar: 1
Teşekkür ederim.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol