FORUM

MUHALEFET

Muhalif nedir sorumuzun yanıtı kısaca "mevcut siyasi aktivitelerle etkileşimde bulunurken iktidarın yani yönetenlerin negatif yanlarını delillendirip daha iyisini / doğrusunu ÖNERME işidir" diyebiliriz.

Sistem kurucuları taa Amerikan ve Fransız Devrimlerinden önce Hollanda cumhuriyet çabalarına hatta ona kadar bütün halk hareketlerine kadar gidip iddialarını delillendirmeye, mümkün olduğunca derin kaynaklara ulaşmaya çabalayıp dururlar ki günümüzü ve geleceği daha kolay ve doğru anlayıp oluşturabilelim.

Yazarın ısrarla "geri kalmış, sömürge, yarı sömürge, yenik, bitik, ezik, cahil, inatçı, çakal, sinsi, debelenen, kıvranan, atılımını bir türlü gerçekleştirmeyen, itilip kakılan, değer verilmeyen, adam yerine konmayan, geri kalmış... benzeri sıfatlarla halk dilinden kurduğu"* motivasyon ihtilaf ve muhalefeti de dizayn kabiliyetine sahip.

Aramızda kalsın kıvamında

Okulda veya bir sempozyum veya konferansta söylenemeyecek ama halk diliyle pratik dil içinde yeri olan tarzı ile dışarda kalıp zorluyor. Bir tercih veya yöntem kabul edilebilir. Hiçbir kitap bu metni olduğu gibi alıp kütüphanesine bekleyemez.

Şöyle bir hayal kuralım; mahkeme salonunda veya başka resmi bir mevkide örnekteki gibi cümleler kurarak bir yere ulaşmanız imkansızdır. Yazar başlık oluştururken sıkıntı oluşturacağı kesin bölümleri "şizofreni arkasına saklayarak" güvence altına alıyor. Kopyalanmasını engelliyor. Tekrarını istemiyor. Bütün bunları yaparken ustalıkla hiçbir yer ve zamanda söylenemeyecekleri söyleyip KENDİ ADINI ölümsüzleştiriyor. Gerçeğin kendini gizleme özelliğini açığa vurarak dışa vurur atarken maksadına böylece ulaşıyor.

Gelelim ülkemizdeki muhalefetin muhalefet olmayıp iktidarı güçlendiren paravan olması ve dolayısıyla yazarca "namussuz" sıfatı ile sıfatlanmasına: Koalisyonlara baktığımızda (2023 seçimleri itibariyle) ne olduğu belirsiz tam bir kandırmaca ile çalışan tarafların bu biçimiyle biçimlenmeleri bile *'la işaretlenen olumsuzlukların doğruluğunun delili aslında.

Burada durup düşünelim.

Dünya Düzeninden gelirsek TÜMDENGELİM, ülkemizden başlarsak TÜMEVARIM olacağını kabul edelim. Yazarın kurgusunun ana temelleri yaptığı ülkeler ve etkileşimlerimde İran, İsrail, ABD, Rusya, Çin, Ukrayna ve Türkiye; geçen 2 yıldan sonra AYNEN yazarın kurgusunda ifade ettiği gibi "su akar yolunu bulur/akar gider" sürecinde ilerliyor. Zamanında hiç kimsenin tahmin edemediğini tahmin etmek büyük bir başarı (aşırı iddialı bir vurgu. Muhalifler buna yanıt vermek zorundadır. Veremiyorlarsa *'lı sıfatları hakederler).

Haydi biraz daha herkesin işine yarayacak, faydalı, yine kimsenin söyleyemediği, akademi kurnazlığıyla lafı dolandırmadan, herkesin anlayacağı yere gelip bir öngörüde de biz bulunalım.

Mevcut 20 küsur yıllık ZULÜM iktidarı yani AKP hükümeti ve yöneticileri hâlâ. 1. parti iseler ki öyle önümüzdeki seçimleri de kazanacaklar. Hem meclis hem başkanlık seçimlerini kazanıp ülkeyi yönetmeye devam edecek, milyonların kaderini belirleyecekler.

N'ldu, koptu mu ip yoksa henüz 1 ay gibi bir süre varken muhalefetin gerçekten toparlanıp kazanabilmeleri mümkün mü?